"BULUŞMA"
DEVRİM ERBİL, YALÇIN GÖKÇEBAĞ, EROL EVGİN, MAHİR GÜVEN
![]() | ![]() | ![]() | ![]() |
---|
6 TEMMUZ - 20 EYLÜL 2024
KÜRATÖR - ERKAN DOĞANAY
Sanat tarihine göz attığımızda Giotto’dan Velázquez’e, Picasso’dan Richter’e dek sanat tarihi boyunca ressamların birbirlerini pek çok yönden etkilediklerini görürüz. Sanatsal bilgileri, üslupları, üretimleri, kullandıkları malzemeler, teknikler ve karakterler…
Bir bakıma desenin, boyanın, perspektifin, figür ve mekânın akademik aktarımı belli örnekler üzerinden süre gelmiştir. Bu açıdan dönem ve karma sergiler geniş okuma sunabildikleri için önemlidir.
BULUŞMA başlıklı bu sergi, Türk Resim sanatının 1950 sonrasını gelişimini izleyebileceğimiz dört önemli ismi Devrim Erbil, Yalçın Gökçebağ, Erol Evgin ve Mahir Güven’i yapıtları ile konuk ediyor. Aralarındaki sanatsal etkileşimler, diyaloglar bazen simetrik bazen asimetrik bir ilerleyişle her birinin kendi anlatım diliyle güçlenerek devam etti günümüze dek.
Devrim Erbil, henüz lise yılları çizimlerinde başladığı ve günümüze dek süregelen resim karakterine dönüştürdüğü çizgi ve leke ile kuş bakışı kentleri kendi anlatımıyla sunuyor bizlere… Devrim Erbil’in deneyimleri ile geliştirdiği geniş malzeme seçkisi ve kullanımı ile bu kez metal baskılar üzerine inşa edilmiş kentleri göreceğiz…
Erol Evgin, müzik ve mimarlık kariyerine Devrim Erbil ile Akademi’de öğrencilik yıllarında başlayan dostluk ve sanatsal ilişkilerinin de etkisiyle mimari alandaki gözlem ve edinimlerini resimsel yüzeylere taşıdı. Sanatçı, mimari mirasımızdan günümüze dek ayakta kalan görkemli yapı örneklerini yapıtlarında yaşatarak geleceğe taşımakta.
Yalçın Gökçebağ, Anadolu gözlemleri ve hikayeleri ile kurguladığı yapıtları ile bilinir. Gökçebağ’ın kompozisyonlar tıpkı bir kameranın vizöründen ya da etkileyici bir manzaraya, olaya ya da görüntüye pencereden bakmak gibidir. Akademik eğitimi sonrası TRT’de uzun yıllar kameramanlık ve sanat programları yapımcılığının getirisi resmindeki bakış ve bu “Buluşma”da yer almasını sağlayan sanatsal sıkı dostluklarıdır.
Mahir Güven, resminin temel sorunsalı olan nesne ve figürün merkezde olduğu üretimleri, atölyesinin mahremiyetini bütün unsurları ile dışa açar. Sanatçı ile uyum içinde çalışan modelleri, insani ilişkilerinin izlerini barındıran nesneleri; heykeller, yaşam izleri barındıran seramik saksılı çiçekler, kedisi ve köpeği ve de atölyesinin balkonunda beslediği kuşlar… hepsi sembolik ve melankolik anlamlar içerir.